Brüksel merkezli Avrupa doğal gaz endüstrisi temsilcisi Eurogas Başkanı Cristian Signoretto, Avrupa’nın doğal gaz arz güvenliği ve yaklaşan kış öncesi bölgedeki son durumu AA muhabirine değerlendirdi.
Bölgede bulunan doğal gaz depolarının Avrupa Birliği’nin (AB) gaz talebinin üçte birini karşılayabildiği için arz güvenliği için kilit öneme sahip olduğuna dikkati çeken Signoretto, depolar sayesinde kritik soğuk aylarda fiyatların da dengelendiğini vurguladı.
Signoretto, depoların doluluğunun AB’nin son 2 yılda Rus kaynaklarından başarılı şekilde uzaklaştığını gösterdiğini ve soğuk kış öncesi arz güvenliğini daha iyi hale getirdiğini ifade etti.
Avrupa’nın her zamanki gibi tetikte olması gerektiğine dikkati çeken Signoretto, ‘Öngörülemeyen hava koşulları, jeopolitik gelişmeler ve altyapı kısıtlamaları da dahil olmak üzere arz güvenliğini tehdit edebilecek ve/veya LNG konusunda özellikle Asya ile daha güçlü bir küresel rekabeti tetikleyerek fiyat seviyelerini etkileyebilecek birçok farklı koşul olduğunu kabul etmeliyiz.’ diye konuştu.
Signoretto, Avrupa’nın, Kuzey Denizi, ABD, Afrika ve diğer bölgelerden gelen gazla ithalatı çeşitlendirdiğini anımsatarak, Rusya’dan ithalatın önemli ölçüde azaldığını söyledi. Rusya’dan ithal edilen doğal gazın 2021’in ilk iki çeyreğinde 41 ve 43 milyar metreküp olduğuna değinen Signoretto, bu yılın ilk iki çeyreğinde bu rakamın 14 ve 13 milyar metreküpe kadar gerilediğini kaydetti.
Cristian Signoretto, söz konusu eğilimin, Avrupa Komisyonu’nun 2027’ye kadar Rus gazını aşamalı olarak devre dışı bırakma hedefi doğrultusunda devam edeceğini sözlerine ekledi.
ABD LNG’sinin arz güvenliği için önemi
Rus gazından uzaklaşmak, arz kaynaklarını çeşitlendirmek gibi adımlarla Avrupa’nın enerji güvenliği için önemli aşama kaydedildiğine işaret eden Signoretto, ‘Aslında Avrupa’nın kaynaklarında çeşitlendirmeye gitmesi daha fazla uluslararası ortakla enerji ilişkilerinin güçlenmesine, jeopolitik risklerin azalmasına ve arz güvenliğimizin artmasına yol açtı. ABD, Avrupa’nın Rus LNG’sinden uzaklaşmasına katkıda bulunan bu yakın ortaklardan biri haline geldi. Bu işbirliği, arz güvenliğine ve Atlantik’in her iki yakasındaki ekonomilere katkıda bulunuyor.’ değerlendirmesini yaptı.
Signoretto, ABD’nin LNG arzının öneminin altını çizerek, söz konusu ülkede alınan LNG projelerine onay sürecinin durdurulması kararının mümkün olan en kısa sürede geri alınmasını beklediklerini vurguladı.
Enerji güvenliğinin bir diğer ayağını yenilenebilir ve düşük karbonlu yakıtların oluşturduğunu belirten Signoretto, şöyle devam etti:
‘Bunlar, genellikle yurt içinde üretilebilir ve/veya çeşitli ülkelerden temin edilebilir (örneğin biometan/hidrojen), böylece sadece adı üstünde enerji dönüşümüne katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda jeopolitik türbülans karşısında dayanıklılığı da artırır. Ayrıca, Avrupa’da yerli gaz üretiminin teşvik edilmesi hem arz güvenliğine hem de karbon emisyonlarının en aza indirilmesine katkıda bulunabilir.’
Signoretto, Türkiye’nin Avrupa için önemli bir enerji ortağı olduğuna dikkati çekerek, sözlerini, ‘TürkAkım boru hattı son yıllarda Avrupa’ya gaz tedarikinde güvenilir bir güzergah olmaya devam etti ve bu yıl boyunca hacimler yavaş yavaş arttı. Buna paralel olarak, Türkiye üzerinden Avrupa’yı Orta Asya’ya bağlayan Güney Gaz Koridoru da arz çeşitlendirmemize katkıda bulunduğu için giderek daha fazla önem kazanıyor.’ diye tamamladı.